Organizasyonların artan talebi karşılamaya yönelik yaptıkları çalışmalar kimi zaman asıl evimiz olan doğaya büyük zarar vermektedir. Devlet ve sivil toplum kurumları bu zararları minimize etmek için kimi zaman bazı teşvikler uygular veya “Yeşil” süreçlere sahip olan firmaları ödüllendirir. Ancak firmalar, doğa için alacakları önlemleri, ekipmanları ve iş gücünü çok büyük külfet olarak görür.
Peki bu durum gerçekten böyle mi? Planlama ve mühendislik bölümü yöneticisi Chuang Tzu-Sou’ a göre “Hiç de değil!” Kendi tecrübelerinden aktardığı bilgiler:
“Şirketin kurmak istediği “Yeşil” fabrikanın maliyeti eski kurdukları fabrikaların maliyetleriyle kıyaslandığında sadece %1 oranında artmış. Ve bu yeni fabrikanın maliyeti 50 milyon ABD doları olarak belirlenmiş. Kurulan “Yeşil” fabrikanın önümüzdeki 5 sene içerisinde elektrik tasarrufu ile bu maliyeti kurtarması bekleniyor.
En büyük maliyet tasarrufu, sanayide kullanılan kazanlardan kaynaklanmıştır. Bu fabrikanın önemli bir bölümünde yaklaşık 2 milyon dolara mal olan bir kazan tesis olacak. Endüstriyel kazanlar, yarı iletken üretim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır, ama bu kazanlar büyük bir miktar atık su ve karbon yayarlar. Oysa alternatif üretim yöntemlerinin araştırma ve mevcut teknolojilerini yakından incelersek bu durum yönetilebilirdir. Bu konuyla alaklı yeşil yönetim süreçleri oluşturuldu ve son derece başarılı olundu. Hem maliyet açısından hem de karbon emilimi açısından çok başarılı sonuçlar elde edildi.”
Program yöneticisi Chuang, maliyet tasarrufunun sadece işçileri anlamak ve motive etmek olduğunu ve bunun ancak yöneticinin yeteneği sayesinde mümkün olduğunu düşünüyor. Chuang, teknisyenlerinin kendi sorunları çözmek için yeterli kapasiteye sahip olduklarını düşünüyor. Ancak, bilimsel eğitim ve iş kısıtlamaların farkında olarak problemleri nasıl çözdüklerini daha iyi anlayabileceklerini düşünüyor.
Bu maliyet tasarrufu büyük bir fabrikanın sadece bir parçası olan tesis için uygulanabildi. Peki nasıl Chuang ve teknisyenleri faaliyetler arttıkça tasarrufuda arttırabilecek mi ? Bu konu hakkında takımını bilgilendirdi ve teşvik etti. Teknisyenleri binalar ve çalışma alanlarındaki sıcak havanın sirküle edilmesi için yarı-iletkenden üretilen tıpkı klima gibi çalışacak bir cihaz geliştirdiler. Ve bu sistem mevcut elektrik tasarrufuna ek olarak 230,000 Amerikan Doları tasarruf sağladı.
Ayrıca bu teknisyenler yarım milyon insanın günlük ihtiyacını karşılayacak kadar atık suyun arıtılarak gündelik tüketim için hazır hale getiren sistemi geliştirdiler. Bu sistem ile %90 oranında su israfını azaltıldı, toplamda da yıllık 88 milyon Amerikan Doları tasarruf sağladılar.
Bu deneyimlere dayanarak, Chuang ve ekibi bireysel olarak yapılan iyileştirmelerin gerçek anlamda tasarruf anlamına gelmediğini fark etti. Bunun yerine, geliştirmeler ve iyileştirmeler tüm fabrika genelinde ve üretimin tüm aşamalarında aranmalıdır. Böylece, hem karlı hem sürdürülebilir projeler oluşturmak istenilmektedir.
Chuang bireysel sorunlar, bütçesel sorunlar ve teknik sorunlar yerine büyük resme odaklanmıştır. Bu sayede kısa vadeli problemler güvence altına alınarak uzun vadeli stratejik hedefler belirlenmiştir.